türkiye’de kumar yargı yetkisi belgesi midir 10

sanal kumar, bahis, şans, talih oyunları ceza davaları

AİHS, bu özelliği ile, ulusal menfaatler arasında karşılıklı bir uzlaşma sağlayan klasik uluslararası andlaşmalardan da ayrılmakta ve ulusal hukukta “doğrudan uygulanırlık” niteliği kazanmaktadır[462]. Diğer bir ifadeyle  AİHS, ulusal  makamlar tarafından ayrı bir işleme gerek bulunmaksızın doğrudan uygulanabilmektedir[463]. Doğrudan uygulanabilmenin bir sonucu olarak bir iç hukuk normuyla çatışması ve bu çatışma halinde hangi normun ihmal edileceği sorunu ortaya çıkmaktadır. Hiç kimsenin eğitim hakkından yoksun bırakılamayacağı, devletin eğitim ve öğretim ile ilgili üzerine aldığı görevleri yerine getirirken anne ve babaların çocuklarına, kendi dini ve felsefi inançlarına uygun olan bir eğitim ve öğretimin verilmesini isteme haklarına saygı gösterme yükümlülüğü olduğu belirtilmiştir. İkinci Dünya Savaşının neden olduğu yakıp yıkmalar, öldürmeler, korku ve dehşet, dünya kamuoyunda, insanlık için sürekli bir barışın kurulması, insanlığın diktatörlük tehlikesine ve baskılara karşı korunması isteğini doğurmuştur[448].

  • Ayrıca hakimin davayı aydınlatma yükümlülüğü kapsamında taraflara soru sorabilir.
  • “Özel nitelikli kişisel veri” ise kişilerin ırkı, etnik kökeni, siyasi düşüncesi, felsefi inancı, dini, mezhebi veya diğer inançları, kılık ve kıyafeti, dernek, vakıf ya da sendika üyeliği, sağlığı, cinsel hayatı, ceza mahkûmiyeti ve güvenlik tedbirleriyle ilgili verileri ile biyometrik ve genetik verileridir.
  • Özellikle yaşam hakkı, eğitim hakkı, sağlık hakkı, her türlü şiddet ve istismardan korunma hakkı, sosyal korunma hakkı gibi hakların ihlal edilmesinden kaynaklanan sorunlar üzerinde durulacaktır.
  • Ancak Türk karasuları dışındaki gemilerde verilen cezalarda, dava açma süresi geminin bağlı bulunduğu üsse/limana dönmesiyle başlar.

Oluşabilecek karışıklığı gidermek adına, idari para cezaları, cezanın muhatabı olan kişiye gönderildiğinde, bu cezaya itiraz süresinin ve merciinin tebligatta gösterilmesi gerekmektedir. Usulsüz yapılan tebligatlar idari para cezası kararına karşı itiraz süresini başlatmamaktadır. Kanun hükmüne göre kamu görevlisine gerekli bilgiler ve kimliğini vermeyen kişiye “bu görevli” tarafından ceza verilir. Çünkü önce belediye görevlilerinin kimlik sorgulama yetkisini ortaya koymak gerekir. Maddenin (1) bendinin başlangıcı “görevle bağlantılı olarak sorulması halinde…” şeklindedir. Bu durumda su abonesi olmak için belediyeye giden kişinin kimlik-bilgi vermemesi veya yanlış bilgi vermesi bu suçu oluşturur mu? Bu tür idari bir iş veya işlem çerçevesinde yapılacak yanıltma veya bilgi vermeme halinde idari birim zaten talep edilen hizmeti vermeyecektir. Yasal düzenlemenin sosyal hayat ve asayişe müessir görevlerle ilgili olması gerekir. Başkalarının can ve mal emniyetini tehlikeye düşürme ihtimali olan haller için yapılan kimlik sorgulamasında bu maddenin geçerli olması gerekir. Bendlerinde, ihtilafın uzaması halinde durumun savcıya iletileceği, açık kimliği anlaşılıncaya kadar gözaltına alınacağı, tutuklanacağı belirtilmektedir. Burada düzenlenen cezalandırma yetkisinin belediye ile ilgisi bulunmamaktadır.

Disiplin suçlarının belirlenmesi konusunda mevzuatımızda bir yeknesaklık bulunmamaktadır. Bazı mevzuat hükümlerinde yer alan ve kıyas yoluyla yeni disiplin suçu yaratılmasına imkân tanıyan torba suç kurallarıyla, hem farklı uygulamalara yol açılmış, hem de güvencesiz bir durum ortaya çıkarılmıştır[35]. Bu durumun sakıncalarına ve kanunilik ilkesi açısından değerlendirilmesine İkinci Bölümde geniş olarak yer verilecektir. Derste bağımsız idari otorite olarak BDDK kurumuna ilgili olduğu nispette atıf yapılacaktır. Ders, ulusal ve uluslararası mahkemeler tarafından uygulanan çağdaş uluslararası ceza hukuku konuları üzerinde yoğunlaşacaktır. Dersin ilk bölümünde, uluslararası ceza hukukunun ‘non bis in idem’, yasallık ve şahsilik gibi temel ilkeleri tartışılacaktır. İkinci bölümde, uluslararası topluma karşı işlenen suçlar, ulusal ve uluslararası hukuk normları çerçevesinde incelenecek ve Avrupa Topluluklarının ortak bir ceza hukukunun yaratılması perspektifine eğilinecektir.

Bu defa; ilk yazımızda yer verdiğimiz Anayasa Mahkemesi’nin konu ile ilgili ihlal kararı karşısında, Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin ilk yazımıza konu kararları sonrasında verdiği iki yeni kararını değerlendirip görüşümüze yer vereceğiz. Bu yazımızda; mevzuat, doktrin ve Yargıtay kararları doğrultusunda, ceza yargılamalarında bilirkişilerin, tarafların asli veya tali kusurlu olduklarına dair değerlendirme yapmalarının hukuka aykırı olup olmadığı değerlendirilecektir. Bu yazımızda; bilişim sistemleri kullanılarak işlenen dolandırıcılık suçlarında, fiili bizzat icra eden failin suçu işlerken, hileli hareketleri kendi bilgileri yerine bir başka üçüncü kişinin bilgilerini kullanarak gerçekleştirmesi halinde, bilgileri kullanılan üçüncü kişilerin ceza sorumluluğu değerlendirilecektir. Kasten yaralama suçunu düzenleyen 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu m.86; yaralamanın neticelerine ilişkin sınıflandırmalar çerçevesinde, failin ceza sorumluluğunu düzenlemiştir. İlgili maddenin birinci fıkrasında; kişinin suçun icrasına elverişli fiillerinin, mağdurun vücuduna acı vermesinin, sağlığının veya algılama yeteneğinin bozulmasına neden olmasının suçun oluşması için yeterli olduğu belirtilmiştir. Kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif olması durumunda ise, cezanın indirilmesi gündeme gelecektir. Maddesine göre, amatör ve profesyonel futbol disiplin kurullarınca verilen kararların tebliğinden itibaren on gün içinde Tahkim Kurulu’na itiraz edilebilir. 3813 sayılı kanundan önceki düzenleme olan 3461 sayılı kanunda MHK bir yan kurul olarak düzenlenmiş, bir başka anlatımla MHK’ya TFF’nin merkez teşkilatı içinde yer verilmemiş iken, 3813 sayılı kanun ile MHK, TFF’nin merkez teşkilatına dahil edilmiştir (m. 4). Ancak bu düzenleme, TFF bünyesinde yan kurulların başkan ve üyeleri yönetim kurulunun onayını almak suretiyle Federasyon Başkanı tarafından atandığından, MHK’nın oluşumu açısından “yakın bir tarihe kadar” fiili anlamda bir değişiklik getirmemiştir. Danıştay’a göre, TFF’nin özel hukuk hükümlerine tabi olduğunun karara bağlanmasının sadece bu nedenle Federasyonca veya Federasyon bünyesinde yer alan kurullarca tesis edilen işlemlerin idari işlem olması niteliğini ortadan kaldırmamaktadır[128].

Herhangi bir şekilde Başkan veya Başkan Vekilinin üyeliği sona erer veya Başkan veya Başkan Vekilliği boşalırsa, Üst Kurul ilk toplantısında Başkan ve/veya Başkan Vekili için seçim yapar. (2) Siyasî reklamlar, bu Kanunda yer alan hükümlere ve Yüksek Seçim Kurulunca belirlenen usul ve esaslara uygun olmak zorundadır. (2) Üst Kurul, medya hizmet sağlayıcılarının seçim dönemlerindeki yayınlarını Yüksek Seçim Kurulunun kararları doğrultusunda izler, denetler ve değerlendirir. (1) Medya hizmet sağlayıcı kuruluşlar, kablo, uydu, karasal ve benzeri ortamlardan yayın yapabilmeleri için her bir yayın tekniği ve ortamına ilişkin Üst Kuruldan ayrı ayrı lisans almak zorundadır. Lisansın hangi yayın tekniği ve ortamına ilişkin verildiği lisans belgesinde açıkça belirtilir. Farklı yayın teknikleri ve ortamlarından aynı anda yayın yapmak isteyen kuruluşlar, her yayın tekniği ve ortamı için ayrı lisans almak ve eş zamanlı yayın yapmak zorundadır. (2) Medya hizmet sağlayıcılar, test yayını yaptıkları süre de dâhil olmak üzere, yayın süreleri boyunca tek bir logo ve çağrı işareti kullanmakla yükümlüdür. Televizyon yayın hizmeti sağlayıcı kuruluşların, reklam yayını esnasında logolarını değiştirmek suretiyle kullanmaları ve blok grafiğinin temel karakteristiğini bozmamaları esastır. (1) İlgili mevzuata uyulması ve kamu düzeni ve genel ahlaka aykırı olmamak şartıyla, her türlü ad ve bu adı tasvir eden blok grafikler logo olarak; sesli duyurular ise çağrı işareti olarak kullanılabilir. Logo ve çağrı işaretlerinin Üst Kurul nezdinde tescili zorunludur.

Karara karşı itiraz süresinin geçirilmesine neden olan mücbir bir sebebin varlığı halinde, itirazda bulunmak için hak dürücü süre değişiklik gösterir. Bu gibi durumlarda, söz konusu mücbir sebebin ortadan kalktığı tarihten itibaren en geç yedi gün içinde karara karşı başvuruda bulunulması gerekmektedir. Yapılan başvuru, kararın kesinleşmesini engellememekteyse de mahkeme, kararın yerine getirilmesini durdurabilecektir. Mücbir sebep her somut olayın özeline göre değerlendirilecektir. Örneğin, korona virüsün mücbir sebep olarak kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin değerlendirmemize “Korona Virüs (Covid-19) Mücbir Sebep Midir? 7258 sayılı Futbol ve diğer spor müsabakalarında bahis ve şans oyunları düzenlenmesi hakkında kanunun 5.maddesine göre Spor müsabakalarına dayalı sabit ihtimalli veya müşterek paribahis veya şans oyunlarını oynayanlar mahallin en büyük mülki idare amiri tarafından beş bin liradan yirmi bin liraya kadar idari para cezası ile cezalandırılır.

Tek fiile tek ceza verilmesi ilkesinin bir başka boyutu da, tek bir fiilin birden çok suçu oluşturması durumudur. Tek fiille ihlal edilen birden çok suç normunun hepsi disiplin suçu olabilir. Ancak bazı fiiller aynı anda hem disiplin suçu ve hem de adli suç oluşturabilirler. Disiplin amiri maiyetinden birinin disiplin tecavüzü veya disiplin kabahati teşkil eden bir fiilini “bizzat görerek”, “ihbar” veya “şikâyet” gibi çeşitli şekillerde öğrenebilir. Bazı hallerde bir gazete veya yayın organında yayımlanan bir haber veya kulaktan kulağa dolaşan bir rivayet dahi disiplin suçunun ihbarı niteliğinde kabul edilerek ilgili şahıs hakkında disiplin soruşturmasına başlanılması için yeterli olabilmektedir[308]. Maddesinde, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığında kurulacak birer disiplin kurulunun kimlerden oluşacağı düzenlenmiş, yüksek disiplin kurulu hususunda İçişleri Bakanlığı Disiplin Kurulları ve Disiplin Amirleri Yönetmeliği hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiş; 18 ve 19. Maddelerinde, kurullarda görevlendirilemeyecek ve kurul toplantılarına katılamayacaklar hükme bağlanmıştır.

Aşı üretimi konusunda çalışmalar yapan birçok şirket güvenli ve etkili olduğunu iddia ettikleri aşıları piyasaya sürmüş veya sürmeyi planlamaktadır. Bu yazının kaleme alındığı tarihte Birleşik Krallık vatandaşlarını aşılamaya başlamış, diğer ülkelerde bu yolda önemli mesafeler kat etmiş olup, Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı da aşı ithali ile ilgili girişimlerde bulunmuştur. Bu yazıda; özellikle hükümlünün, tutuklunun ve ilgisi oranında da şüpheli veya sanığın beden veya vücut çukurlarının aramasından bahsedilecektir. Bu aramalar; kimi zaman güvenlik için olurken kimi zaman da güvenlikle birlikte veya bağımsız olarak delil elde etmek amacına hizmet edebilir. Nitekim Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) m.75 ile 76’da öngörülen beden aramasında maksat, soruşturma ve kovuşturma ile ilgili delil elde edilmesidir.

Görüldüğü üzere, yükümlü askerler için özel hayat hakkı yönünden Anayasal içerikli sınırlar söz konusu iken, haberleşme gizliliği yönünden kanunla sınırlama öngörülmüştür. Bunu her iki hak için de geçerli bir uygulama ile açarsak, meselâ istihbarat yönergeleri gereğince erbaş ve er mektuplarının okunması, Silahlı Kuvvetlerin Kanun’un saydığı kurumlardan olmasından dolayı haberleşmenin gizliliğinin ihlali sayılmaz. Aynı şekilde, askerî disiplin ve güvenlik ihtiyacı özel hayat hakkının da kapsamını belirlediğinden salt bu amaçla sınırlı ve ölçülü bir uygulama Anayasa’ya uygun kabul edilecektir. Hiç şüphesiz mektuptaki kişisel bilgilerinin, askerî disiplin ve güvenlik gerektirmedikçe üçüncü kişilere aktarılması hem özel hayatın hem de haberleşmenin gizliliğini ihlal eder. Bu hususta İç Hizmet Yönetmeliği’nin 178 ve 180.maddelerindeki, komutanların, yasak belge, yayın ve propaganda araçlarının birliğe sokulmamasını ve şüpheli kişilerin askerlerle temasta bulunmamasını sağlayacağına, güvenliği ve disiplini bozacak hareketleri vaktinde ve derhal haber alarak gerekli tedbirleri alacağına ilişkin hükümler örnek verilebilir[616]. Mahkeme, bir fiilin “suç isnadı” niteliğinde olup olmadığını belirlerken, suça ilişkin iç hukuktaki niteleme ile suçun kapsam ve ağırlığına bakmaktadır. Buna göre ulusal mevzuatın suç saydığı bir fiil Sözleşme bakımından da suç niteliği taşımaktadır.

Askeri  Yüksek  İdare Mahkemesinin  kuruluşu,  işleyişi,  yargılama  usulleri, mensuplarının  özlük  ve  disiplin  işleri,  mahkemelerin  bağımsızlığı,     hakimlik teminatı ve askerlik hizmetinin gereklerine göre  kanunla  düzenlenir. Ayrımcılık yasağına konu olabilecek bir başka durum ise ordudaki eşcinsellerin durumudur. AİHM ordudaki yaşamının eşcinsel olduğu açıkça anlaşılmayan, disiplin üzerinde olumsuz bir etki yaratmayan, eşcinsel olduğu ancak bir soruşturma sonucu ortaya çıkan ilgilinin, sırf cinsel tercihi dikkate alınarak ordudan atılmasını özel hayata müdahale olarak kabul etmiştir[651]. Anayasanın 26.maddesine göre, düşünce ve kanaatler söz, yazı, resim ve başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklanabilir ve yayılabilir. Bu hürriyet resmi makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini, muhataba ulaşmasını ve dinlenilme hakkını da kapsar. Ancak, bu hak ve hürriyet, radyo, televizyon, sinema ve benzeri yollarla yapılan yayımların izin sistemine bağlanmasına engel değildir. Kezâ, haber ve düşünceleri yayma araçlarının kullanılmasına ilişkin düzenleyici işlemler, bunların yayımını engellememek kaydıyla, düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetinin sınırlanması sayılmaz (m.26/III).

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked *